22 Ekim 2011 Cumartesi

ŞAİR,ŞİİR,ŞUUR

                                      ŞİİR,  ŞAİR,  ŞUUR
                   
            Şiirin pek çok tarifi var.Bunların içinden yalnız birini seçmek çok zor.”Başka türlü anlatımların yetersiz kaldığı zaman imdadımıza yetişen anlatım türüdür.”Şeklindeki tarife cani gönülden katılıyorum.Bana göre şiir:En kısa, en ahenkli,en coşkulu anlatım şeklidir.Şiir bir dilin notasız ve sazsız musiki lisanı, musikisidir.
             Şiir;sihirli, gizemli kelimelerin ahenkli bir şekilde bir araya gelmesi ile oluşan ve gönül telimize bir şeyler fısıldayan anlatım şekli.Şiiri başka anlatım şekillerinden ayıran özellikleri vardır.Bunlar ölçü(hece vezni),kafiye, mısradır.Şayet bunları şiirden tamamen atarsanız şiirin belkemiğini kırmış olursunuz.Şiirde olması gereken ölçü dilimizde pek çok deyimde yaşamaktadır.Şiir gibi yaşamak,şiir gibi konuşmak,şiir gibi oynamak; deyimleri hep şiir gibi ölçülü yaşamak, konuşmak ve oynamayı kasteder.Çeşitli televizyon kanallarında  çıkıp sıradan bir mektubu bile titrek ve fısıltılı bir ses tonuyla şiir diye okuyanlar var.Şiirden kimisi vezni, kimisi kafiyeyi, kimisi de her ikisini atmış  geriye de yalnızca titrek ve fısıltılı bir ses tonu kalmış ve bunu da bize şiir diye sunuyorlar.Çok yakında sıradan bir keloğlan ya da Nasrettin Hoca masalını da şiir diye okuyanlar olursa hiç şaşmam…
              Şiirde ölçü ve kafiyeyi tamamen atar ve onu başka anlatım şekillerine benzetirseniz o zaman sorarım niçin  bu anlatım şeklini seçtiniz ya da siz başka türlü anlatım yaptıysanız niçin adına şiir dediniz?Hani şiir başka türlü anlatımların imkansız,yetersiz kaldığında imdadımıza yetişen anlatım şekli idi?Evet bu, doğru bir tespittir ve İstiklal Marşı, Çanakkale Destanı, Sakarya Türküsü, Sessiz Gemi adlı eserler bu sebeple yazılmıştır.Serbest vezinde( olmayan vezinde) şiir yazanlara şunu söylemek isterim: Efendim,şiiri mısralar halinde yazalım satırlar halinde değil.Şayet yazamıyorsanız o zaman masal, hikaye,roman bunları deneyebilirsiniz.Belki bu dallarda zirve, sizi bekliyor olabilir.Öyle ya masal dünyasının meşhur ismi Andersen olabiliyor da niçin Ahmet, Mehmet olmasın?Şiiri satır değil de dizeler halinde(ölçülü), kafiyeli yazarsanız onu görmeden dinleyen biri de bir dizenin nerede bitip nerede başladığını bilebilir bu da şiirin ayrı bir güzelliğidir.Şiir, ucuz yoldan şair olmak isteyenlere geçit vermiyor.
              Tanıyamadıklarıma laf atmak istemiyorum ama serbest vezinde çok az güzel(coşkulu,heyecanlı) şiir tanıdım.Arif Nihat Asya’nın  “BAYRAK” adlı şiiri  gerçekten Türk Edebiyatında eşsizdir.Bayrak üzerine yazılmış ondan daha güzel bir şiir yoktur.İnsanın kanını coşturur.Evet bu şiir serbest vezindir işte;bu şiirde yalnızca vezin terk edilmiş ama kafiye vardır.Keza Cahit Sıtkı Tarancı’nın “ABBAS” adlı şiiri de serbest vezindir ve kafiye onda da vardır.Şimdi serbest(olmayan vezinde) şiir yazan herkes kendi eserini  bunlara emsal göstermeye çalışırsa olmaz.
                Tüm bunlara rağmen serbest vezinde şiir olmaz mı?Olur.Olur ama doğar doğmaz birkaç nefesten sonra ölen bir bebek gibi ömürleri çok kısa olur.Efendim şair(!) çıkmış ekranda şiirini okuyor şiirini önce kendisi ezberlememiş ki başkası da ezberlesin ve şiir nesilden nesle dillerde dolaşan şiir olsun.Türk Şiirinin ağır toplarına bakacak olursak : M. Akif, Necip Fazıl,Faruk Nafiz ve Yahya Kemal; işte bunların eserleri, bize Türk Şiirinin zirve noktasını göstermektedir.Necip Fazıl’ın da dediği gibi:”Şiirde ne söylediğin önemli değil, nasıl söylediğiniz önemlidir.”Bir eser nasıl söylediğimize göre şiir olmakta ise şiiri bir masala bir hikayeye benzetmeye çalışmamalıyız.Şiir ruh ister, o ruhu taşımayan insanlara kendini yazma iznini vermez.
               Şiir, verebildiği coşku ve heyecan kadar şiirdir başka tarife lüzum yoktur diyebilirim.Şair,şiir,şuur bunlar hep aynı kökten gelen kelimelerdir.Şiir en şuurlu anlatımdır da diyebiliriz.Şiir kelimelerin büyüsüdür lütfen bu tılsımı bu büyüyü bozmayalım.Yoksa yeni gelen nesil   masal ile şiir arasındaki farkı anlayamaz hale gelecek.
                                                                                           Alaaddin KULA
 
               

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder